16 Eylül 2015 Çarşamba

Fight Club Hakkında



Fight Club... İlk konumuz tabi ki blogumuzun ana temasını ele geçiren Fight Club hakkında olmalıydı.
Fight Club, kimine göre sadece güzel bir film kimine göre de ilginin abartıldığı basit bir film.Lakin bizce Fight Club bir yaşam tarzıdır. Bu cümle size klişe gelebilir elbette ki fakat Fight Club yaşamın içinden bir film.
Hani ilk yazımızda "Her insan aslında iki insandır" demiştik. Film tam olarak bunu anlatıyor. Olmak istediğimiz ama olmaktan korktuğumuz bir kişilik, bizim içimizdeki varlığını kabul etmediğimiz diğer yarımız.
Film, çok iyi bir işi, tekdüze yaşamı, kronik uykusuzluk sorunuyla karşı karşıya kalan tüketici çılgını bir anlatıcı etrafında dönen, benliği bulma serüveni üzerine kurulmuştur. Doktor tavsiyesiyle gidilen kanserli hasta terapilerinde karşılaşılan tümör (MARLA). Filmin en etkileyici sahnelerinden biri de Marla'nın sigara içtiği sahnelerdir. Çoğu insanın profil fotoğraflarını ve duvar kağıtlarını süslemeyi hak kazanan bir güzelliğe sahiptir.


Anlatıcı, evinin yanmasıyla bambaşka bir hayata kapılarını açar. Tabi bunun öncesinde tanıştığı sabun satıcısı Tyler ' la birlikte. Fight Club'ın ilk açılışı birkaç biranın ardından park yerinde yapılan kışkırtmayla başlamıştır. Sonrasında gelen ilgi, insanların üye olma çılgınlıkları popülerliğini her geçen gün artırmasına yol açmıştır. Her şehirde her bodrum katında başlayan dövüşler...
İşler iyice çığırından çıkınca ve Tyler tarafından terk edildikten sonra kendiyle baş başa kalan anlatıcı için günler hiç iyi geçmez. Ama mesele şudur ki aslında Tyler içindedir.
Filmde bazı sübliminal mesajlar verilmektedir. Örneğin izleyicinin olayları anlamasına yardım etmek için 21. dakikadan sonra Tyler net bir şekilde belirir. Çünkü anlatıcı artık derin bir şizofreni hastasıdır. Ve ilginç bir olay daha filmde hemen hemen her sahnede Starbucks bardağı yer almaktadır. Sanırım David bir kahve tiryakisi :')


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder